İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | make a wish f. | dilek tutmak | ||
It's an American tradition to make a wish on your birthday. Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir. More Sentences |
||||
Genel | make a wish f. | dilekte bulunmak | ||
Make a wish first. Önce bir dilekte bulun. More Sentences |
||||
Genel | make a wish f. | dilek dilemek | ||
Tom closed his eyes and made a wish. Tom gözlerini kapattı ve bir dilek diledi. More Sentences |
||||
Speaking | ||||
Konuşma | make a wish expr. | bir dilek tut | ||
Tom closed his eyes and made a wish. Tom gözlerini kapadı ve bir dilek tuttu. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | make a wish f. | niyet tutmak | ||
Genel | make a wish f. | temennide bulunmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | make a magical wish f. | büyülü bir dilek dilemek |